İnsana layık olan, lazım olan, kalp hanesini cehalet ve kötülük ocağı haline getirmemektir.Ceht ve gayret göstererek ilahi mekan olan o kalbe ilahi ilmi yerleştirmektir.Bilgisizlik insanının kendi sıfatıdır, ona ilahi ilm de emanet edilmiştir, bilgisi öğrenme yolu iledir.Kendinin bilnefis ilmi yoktur, onda tecelli eden ilm Hakk’ın ilmidir (ilmi ledün), insan yaşadığı alemden bihaber, nisyan içinde gaflet perdesine bürünmüştür.
Onun için(Ya eyyühennas ya eyyühellezine amenu) diye ikaz olunup, uyanmıya davet edilmiştir.Bazıları bu hitaptan hariçtirler, zira onlara gayb alemi açılıp, gelmiş ve geçmiş zaman bir olup, bezm-i ezel kasesi dolmuş olarak eline verilmiştir.
Bir kase zahir ve batın(ilmi ledün) ilimlerini birleştirmedikçe hakiki ilme sahip değildir ve mukayyettir.İlahi taallum vaki olmadıkça, cahil kimse arif ve veli olamaz.Nitekim Habib-i Acemi, Yunus Emre ümmi idiler (cahil değil) lakin gaybın lisanı ve Kur’annın tercümanı oldular.Müridin evvela ilmihal ehli olup, din ilmini bilmesi, farz ve sünneti fark etmesi, haram ve helali anlaması lazımdır.Zikre mani olan şeylerden uzaklaşmalıdır.Varidat sahibi(sadece bilgi ile meşgul olmak, Hakk’ı idrak etmekten uzaklaştırır) demiştir.İlm, Cenabı Hakk’ın sıfatı şerifesidir, bundan uzak olan kimse, dolap beygiri gibi döner, döner, lakin mesafe kat etmez.
Luzumsuz bilgi edinen yola giremediği gibi, ikrarı(teslimiyeti) dahi nadirdir.Yola girse dahi olduğu yerde kalır.Zira ümmiye irşat kolay, bilgice irşad zordur.Ümmiye de gelen işaretleri bilhassa Kur’an ve Hadislerin manalarını anlatmak güç, alime anlatmak kolaydır.Gönül gözü kapalı olanları da irşad zordur, zira onların da seziş tarafları kapalıdır."Yel kayadan ne aparır." Hele,hele günümüzün dervişi : İnternette saatlerce dolaşır,onun yarısı kadar zamanı tesbihata ayırmaz.
Rüya tarafları yoktur, yola ilk giriş rüyalarladır.Nübüvvet böyledir.Resulallah(sav) nübüvvetten evvel üç sene kadar İsrafil’e yakınlık etti, İsrafil’in kelamını işitir, eserini hisseder, lakin kendini göremezdi.Cebrail’den vahiy alıncaya kadar altı ay rüyalarla hareket etti."Bundan dolayı büyükler derler ki;"Velayet,Nübüvetten önce gelir." Yani Peygamberimiz (sav) önce velayetin en son basamağına gelmiş ve böylece vahya hazırlanmıştır. Aksi halde Vahya dayanamazdı.Böylece valayetin son basamağı,Nübüvetin ilk basamağıdır. Haşa Nübüvetten büyük manası değil.
Not:Devam edecek.