HZ.ALİ İLE İLGİLİ BAZI HADİSLER
Canibim.Com

HZ.ALİ İLE İLGİLİ BAZI HADİSLER - Canibim.Com

HZ.ALİ İLE İLGİLİ BAZI HADİSLER

 

Hazreti Ali (Radiyallahu anhu) hakkında ki hadislerden bazıları  ; (Sünen-i Tirmizi, Cild 6, Hadis No: 3959, 3965, 3976; Râmuzu’l-Ehâdis, Hadis No: 871; Sahih-i Buhari Tecrid Sarih, Cild 8, Hadis No: 1236.)

 

(Kenzü'l-İrfan, Hadîs No: 128, 133, 137) (128) “Ben ilmin Medinesiyim (şehriyim), İmam Ali de kapısıdır. İlmi isteyen kapısına müracaat etsin.”(Tirmizi, Menâkıb, 20. 

 

(133)“Bir kimse Alî'yi severse beni sevmiş olur. Ve Alî'ye buğz eden bana buğz etmiş olur.”(Hâkim, Müstedrek, III, 135.)

 

(137) “İmam Ali Hazretlerinin vech-i şeriflerine (mübarek yüzüne)bakmak ibadet makamına kaimdir. (İbadet yerine geçer.)(Ebû Nuaym, Hilye, V. 58.)

 

(Râmûzu'l-Ehâdîs, Hadîs No:1748, 2183, 3406, 3666, 3769)

(2183)“Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi vesellem)Hz. Ali'yi kasdederek Allah'ım, ona yardım et, onun sebebiyle de yardım et, onu esirge ve onun sebebiyle de esirge. Ona yardım et, onun sebebiyle (halka) yardım et! Onu seveni sev, ona düşman olana düşman ol, Allah'ım! buyurdular.”

 

(1748)“Ya Ali! Sen ve cemaatin cennettedir! Lakabları olan ve kendilerine (Rafıza) denilen bir kavim gelecektir. Onlara rastlarsanız  öldürün, çünkü onlar müşriktirler.” 

 

(3406) “Ali'yi sevmek, günahları ateşin odunu yiyip erittiği gibi yer, eritir.”

 

(3666)“Ey Ali! Ben senin hakkında Allah'tan beş şey diledim, dördünü verdi, birini vermedi: Ümmetimin(benden sonra) senin emrin altında birleşmelerini diledim, vermedi. Senin hakkında verdikleri: Yer yarıldığında (insanlar dirileceği zaman) ilk dirilecek olan ben ve sen olacağız. Elinde Liva'ül-Hamd bulunmuş bir halde evvelkileri ve sonrakileri geçip, önümde yürüyeceksin! Benden sonra mü'minlerin velisi sen olacaksın. Rabb'im senin hakkında bunu bana ihsan etti.”

 

(3769) “Benden sonra fitne baş gösterecek: Böyle bir şey olursa Ebû Talib'in oğlu Ali'den ayrılmayın! Çünkü o Hak ile batılı ayırandır.”

 

 Hz.ALİ'NİN (r.a) KUTLU VE BEREKETLİ DOĞUMU



Hz.Ali(R.A.) Beni Haşim kabilesinin büyüğü,Hz.Peygamber(sav.)’ın amcası Ebu Talip’in
oğludur.

 Hz.Ali(R.A.) Bi’setten 10 yıl önce dünyaya gelmiştir.6 yaşındayken Peygamberin isteği üzerine,babasının yanından ayrılarak Peygamberin evinde yaşamaya başlamış böylece bizzat Peygamberin eğitimi altına girmiştir.

Peygamber-i Ekrem Peygamberliğe seçildikten sonra ona ilk iman eden kişi Hz.ali
olmuştur.

Peygamer-i Ekrem’e “ en yakın aşiretini uyar ” (şuara:214) ayeti gereğince Hz.Resul akrabalarını toplayarak onlara “ Sizlerden kim benim bu görevimde bana yardım etmeye hazırdır ki ,benim kardeşim ,vasim ve aranızda halifem olsun” buyurduğunda onların arasında yalnızca Hz.Ali(r.a.) ayağa kalkarak imanını ibraz etmiş,buna müteakip Peygamber-i
Ekremde mübarek elini Hz.Ali’ nin omzuna koyarak “ Bu benim kardeşim,vasim ve
sizin aranızdaki halifemdir; onu dinleyin,ona itaatedin.” Buyurarak o hazretin
iman etmesini kabul etmiş ve İslam dinin ilk başından itibaren kendinden sonra
Hz.Ali’nin geldiğini vurgulamıştır.

Böylece Hz.Ali müslamanlar arasında ilk iman eden ve hayatı boyunca Allah’tan başkasına
tapmayan ilk şahsiyet olmakla birlikte Hz.Resulullah(sav.) dan sonra İslam dinin
2.şahsiyeti olmuştur.

Hz.Ali(r.a.) Peygamberi Ekrem’in hicretine kadar devamlı onunla birlikte olmuş düşmanlarına
karşı onu savunmuş,kafirlerin Allah Resulü’nü katletme kararı aldıkları hicret
gecesi de Hz.Ali canını feda etmek pahasına Peygamber efendimizin(sav.) in
yatağında yatmıştır.

Medinede devamlı Resulullahla birlikteydi.Peygamberi Ekrem hiçbir zaman gizlide ve açıkta
onu kendisinden ayırmadı.Biricik sevgili kızıHz.Fatımayı zevce olarak ona
münasip gördü.

Müslümanlar arasında kardeşlik akti okuttuğunda Ali‘yi kensine kardeşliğe layık gördü.Hz.Ali
Peygamberin katıldığı tüm savaşlarda hazır bulundu.Birtek Peygamberin emri ile
Medine de peygamberin yerinde kaldığıiçin Tebük savaşına
katılmadı.

Hz.Ali hiçibir savaşta geri adım atmadı;hiçbir an düşmandan kaçmadı;hiçbir şart altında
Peygamberin emrinden çıkmadı.İşte bu nedenledir ki Ppeygamber-i Ekrem’in “
hiçbir an Ali Haktan ve Hak ta Ali den ayrılmaz.” Övgüsüne mazhar
oldu.

  PEYGAMBERİMİZ (s.a.v) HZ.ALİ'YE ÖĞÜTLER-1

 Ya Ali!Sinirlenmekten sakın.Zira, şeytanın Adem oğluna en kolay musallat olduğu ve galip geldiği an, insanın gazap zamanıdır.

Ya Ali!Şaka yapmaktan çekin.Çünkü şaka, insanın bakar ve güzelliğini götürür.

Ya Ali!”Kûl hüvallahü ehad” ı oku.Zira o fakirliği def eder.Zinadan da sakın.Çünkü zinanın; üçü dünyada, üçü ahirette olmak üzere altı mahsuru vardır.Dünyadaki üç mahsuru şunlardır; zengin olmaya mani olur, zengin ise fakir düşer, rızkı mahfeder, geçimi zorleştırır.Ahiretteki üç mahsuru da şunlardır; hesabı zorlaştırır, Allah'ın(c.c) gazabına maruz bırakır, devamlı cehennem gazabına düçar eder.

   Ya Ali!Evine geldiğin zaman, ev halkına selam ver.Bu selam, evin bereketini ve hayrını arttırır.

Ya Ali!Fakirleri, miskinleri sev ki Allah(c.c) da seni sevsin.

Ya Ali!Sadaka ver.Zira o, kötülüğü senden uzaklaştırır.

Ya Ali!Hırstan sakın ki o baban Adem'i cennetten çıkardı.

Ya Ali!Dört alâmet azgınlık belirtisidir; Göz yaşının kuruması, katı kalpli olmak, uzun emel, dünya sevgisi.

Ya Ali!Abdest aldıktan, ayaklarını yıkadıktan sonra, bir defa kadir suresini oku.Allah(c.c) her abdestte sana elli yıllık ibadet sevabını verir.

Ya Ali!Ayaklarını yıkadıktan sonra, bana on kere selevat getirenin üzüntüsünü Allahteal'a gidererek, onu ferahlatır.Dualarını kabul eder.

Ya Ali!Sabah namazını kılınca, güneş doğup yükselinceye kadar yerinde otur.Sonra iki rekât (ışrak) namazı kılarsın.Allah(c.c) sana bir hac ve ümre sevabı, bir köle azad etme sevabı ve Allah(c.c) yolunda bin dinar sadaka vermiş gibi sevab verir.

 

Ya Ali!Duha namazına devam et.Kıyamet günü cennetin şerefeleri üzerinde, “Duha namazı kılanlar nerededir.Cennete Duha kapısından selamet ve emniyet ile girsinler.” diye nida edilir.Allah(c.c) bütün peygamberlerine Duha namazını kılmalarını emir buyurmuştur.




Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'e Olan Sevgisi

 

Peygamberimiz Aleyhisselam,  Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin hakkında: "Bunlar, benim oğullarım ve kızımın oğullarıdır.  Allah'ım! Ben onları seviyorum! Onları sen de sev! Onları seveni de sev!" dedi ve bunu üç kere tekrarla dı.         

 

Ebu Eyyub el-Ensârî der ki: "Bir gün, Resûlullah Aleyhisselamın huzuruna girmiştim. Hasan ile Hüseyin, önünde oynuyorlardı.  'Yâ Rasûlallah! Sen bunları çok mu seviyorsun?' diye sordum. 

 

Resûlullah Aleyhisselam; 'Nasıl sevmem? Onlar benim dünyada öpüp kokladığım iki reyhanım dır?  buyurdu.  Peygamberimiz Aleyhisselamın amcası Hz. Abbas, Peygamberimiz Aleyhisselam hastalandığı sırada, ziyaretine gelmişti. Ondan sonra, Hz. Ali de, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'le birlikte içeri girdi. 

 

Hz. Abbas:

"Yâ Rasûlallah! Bunlar, senin oğullarındır!" dedi.

"Evet, amca! Onlar senin de oğullarındır!" buyurdu.

Hz. Abbas:

"Ben onları seviyorum!" dedi.

Peygamberimiz Al eyhisselam:

"Senin onları sevdiğin gibi, Allah da seni sevsin! " buyurdu.

Peygamberimiz Aleyhisselam şöyle buyurmuştur:

"Hasan ve Hüseyin'i seven beni sevmiş, onlara kin besleyen de bana kin beslemiş olur !

"Hasan ve Hüseyin, Cennet halkı gençlerinin iki seyyidi, efendisidir !

 

Peygamberimiz Aleyhisselamın Ehl-i Beytini Örtü İçine Alıp Dua Edişi

Peygamberimiz Aleyhisselamın üvey oğlu Ömer b. Ebu Seleme der ki:

"Şu 'Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden kiri, günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister  [Ahzab: 33] âyeti Peygamber Aleyhisselama Ümmü Seleme'nin evinde nazil oldu. Peygamber Aleyhisselam, Fâtıma'yı, Hasan'ı, Hüseyin'i çağırdı.
Onları bir örtü ile bürüyüp örttü. O sırada, Ali arkada, geride bulunuyordu.Onu da örtü ile bürüdü, örttü. Sonra da:
'Allah'ım! Bunlar, benim Ehl-i B eyf imdir! Bunlardan günah kirini gider, kendilerini tertemiz yap!' diy­erek dua etti.

 

Ümmü Seleme:


'Yâ Rasûlallah! Ben de onlarla birlikte miyim? ' diye sordu.

Resûlullah Aleyhisselam:

'Sen, yerindesin! Ve bana hayırlısın!' buyurdu.

Bu hadise, Hz. Ü mmü Seleme ve daha başkaları tarafından da anlatılmıştır.

Hz. Âişe de, bu hadiseyi şöyle anlatır

"Peygamber Aleyhisselam, üzerinde siyah yünden yapılmış nakışlı bir örtü (kilim) olduğu halde, sabahleyin erkenden çıkınca, yanına Hasan b. Ali geldi.

Peygamber Aleyhisselam, onu örtünün içine aldı.

Sonra, Hüseyin geldi. Onu da örtünün içine aldı.

Sonra, Fâtıma geldi. Onu da örtünün içine aldı.

Sonra da:

'Ey Ehl-i Beyt! Allah, ancak ve ancak, sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister 
 [Ahzab: 33] âyetini okudu.

 

Hz. Hüseyin'in Şehit Edileceği Hakkındaki Müşahede ve Haberleri

Enes b. Malik'in bildirdiğine göre; yağmur meleği* Rabbimizden izin alarak Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına gelmişti. Peygamberimiz Aleyhisselam: "Ey Ümmü Seleme! Kapıyı üzerimize kapa,yanımıza kimseyi bırakma! buyurdu.

 

O sırada, Hz. Hüseyin koşarak kapıya geldi. Hz. Ümmü Seleme onu içeri bırakmadı. Fakat, Hz. Hüseyin kapıyı zorlayıp içeri daldı, kendisini Peygamberimiz Aleyhisselamın kucağına attı. Peygamberimiz Aleyhisselam onu boynuna, omuzuna aldı, öptü, sevdi.

 

Melek, Peygamberimiz Aleyhisselama:

"Onu çok mu seviyorsun?" diye sordu.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Evet!" buyurdu

Melek:

"İyi ama, ümmetin onu öldürecektir!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Demek, onu öldürecek olanlar mü'minler ha?  buyurdu.

Melek:

"Evet! İstersen, onun öldürüleceği yeri de sana göstereyim" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Evet! Göster!" buyurunca, melek orayı Peygamberimiz Aleyhisselama gösterdi.

Oradan getirdiği bir avuç ıslak toprağı da, Peygamberimiz Aleyhisselama verdi. Hz. Ümmü Seleme, onu alıp elbisesinin eteğine koydu.

Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ümmü Seleme'ye:

"Bu toprak, senin yanında emanettir!

O kana tahavvül ettiği zaman, bil ki, Hüseyin öldürülmüştür!" buyurdu.

Hz. Ümmü Seleme, onu bir çanağın içine koydu. Ona bakar dururdu.

 

Hz. Ali'nin ve Hz. Hüseyin'in Kerbelâ'daki Hatıraları

Hz. Ali'nin mataracısının anlattığına göre; Hz. Ali Sıffin'e giderken Ninova hizasına gelince:


"Ebu Abdullah! Fırat kıyısında biraz dur!

Ebu Abdullah! Fırat kıyısında biraz dur! " diyerek seslendi.

Mataracı Ebu Abdullah:

"Ne için duracağız?" diye sorunca, Hz. Ali:

"Ben bir gün Peygamber Aleyhisselamın yanına gitmiştim. Gözlerinden yaşlar dökülüyordu.

'Ey Allah'ın Peygamberi! Seni gözlerinden yaşlar akıtacak dereceye bir getiren mi oldu?' diye sor­dum.

'Evet! Biraz önce, Cebrail yanımda idi. Hüseyin'in Fırat kıyısında şehit edileceğini bana haber verdi. Onun toprağından sen de koklar mısın?' dedi.

'Evet!' dedim.

Bunun üzerine, elini uzattı. Bir avuç toprak avuçlayıp bana verdi. Gözlerimin yaşını tutmaya kadir olamadım" dedi.

Hz. Hüseyin de der ki:

"Babam, Sıffin'e giderken, buraya, Kerbelâ'ya uğramıştı. Ben de yanında idim. Durdu. Burasının neresi olduğunu sordu. İsmi kendisine haber verilince:

'Onların hayvanlarından aşağı indirilecekleri yer, işte burasıdır!

Kanlarının döküleceği yer, işte burasıdır!' dedi.

Bunun ne demek olduğu kendisinden sorulunca da:

'Muhammed hanedanının yükleri, ağırlıkları, işte burada indirilecektir!' dedi.

 

Hz. Ümmü Seleme'nin Rüyası ve Çanaktaki Toprağın Kan Haline Gelişi

Selma Hatun der ki:


"Ümmü Seleme'nin yanına girmiştim. Ağlıyordu. Kendisine:

'Ne için ağlıyorsun?' diye sordum.

'Resûlullah Aleyhisselamı rüyada gördüm. Başında ve sakalında toz toprak vardı. Kendisine:

'Ne oldu sana yâ Rasûlallah?' diye sordum. 'Az önce, Hüseyin'in öldürülüşüne şahit oldum!' buyurdu' dedi.

Hz. Ümmü Seleme, Hz. Hüseyin'in şehit edildiği gün de, çanakta sakladığı Kerbelâ toprağının kan haline geldiğini gördü.

"Vâh Hüseyin'im! Vâh Resûlullahın oğlu!" diyerekferyad etti.

"Allah ona bunu yapanların evlerine ve kabirlerine ateş doldursun!" dedi ve bayıldı.

 

Abdullah b. Abbas'ın Hz. Hüseyin Hakkındaki Rüyası

Abdullah b. Abbas, Hz. Hüseyin'in şehadeti ile ilgili rüyasını şöyle anlatmıştır:


"Resûlullah Aleyhisselamı rüyada gördüm. Kendisi, son derece üzüntülü ve tasalı idi. Elinde sırça bir çanak, çanağın içinde de, toplanmış kan vardı. Kendisine:

'Yâ Rasûlallah! Bu nedir? diye sordum.

'Bu, Hüseyin'in ve ashabının kanıdır. Allah'a götürüyorum! ' buyurdu."

İbn Abbas'ın rüyayı gördüğü gün sayılınca, Hz. Hüseyin'in Kerbelâ'da şehit edildiği güne rastladığı görülmüştJür.

Yüce Allah, Hz. Hüseyin'den ve Kerbelâ'da şehit olan ashabından razı olsun.

(Kerbelâ faciasının nasıl cereyan ettiği hakkında daha geniş bilgi için, Hz. Hüseyin ve Kerbelâ Faciası adlı kitabımızı okuyunuz.)

Hz.HASAN VE HZ. HÜSEYİN (ra)

 Zühretür Riyazda şöyle nakledilir; Hz. Hasan (r.a) doğduğu zaman Cebrail (a.s) geldi ya Muhammed (s.a.v) Hak Teala hz. sana selam ediyor. Alinin doğan çocuğuna Harunun oğlunun adını koy. Harunun çocuğunun adı” Teberruk” idi. İbranice “HASAN” demekti. (Hasan: Güzel, hüsünlü demekti)

 

Hz. Ali (k.s) derki, Resul (s.a.v) ğöğsünden başına kadar olan kısmı Hasana benzerdi. Rivayet olunur ki; Hasan ve Hüseyin yazı yazmaya başladı. Hasan benim yazım daha güzel dedi.. Hüseyin benim ki güzel dedi. Hasan öyleyse babamıza soralım dedi. Hz. Ali ben bunlardan birine güzeldir demeğe utanırım dedi.

 

Hz. Hasan ve Hüseyin dedelerinin yanına gitti Hz. Resulullah (s.a.v) de ikisinden birinin yazısını üstün görmedi. Cebrail (a.s) indi,.sordular. Cebrail (a.s) da alemlerin Rabbına bildirdi. Hak Teala Hazretleri, ya Cebrail Cennetten bir elma aldı o yazıların üstüne bıraktı. Hak Teala Hz.leri o elmayı iki parça kıldı yarısı Hz. Hasanın yazısına düştü, yarısıda Hz.Hüseyinin yazısına düştü.

 

Rivayettir ki; Cennet Yarabbi bende fakirleri,.miskinleri ve zayıf olanları oturt dedi. Hak Teala izzetim için ey Cennet seni Hasan ve Hüseyin  ve Ashab ile süslerim dedi. Böylece Hz. Hasan (r.a) zehirlenerek Şehit oldu. Hz. Hüseyin (r.a) da kerbela da şehit oldu.

 

Nakledilir ki ; Bir gün Hz.Hasan ve Hz. Hüseyin (r.a) Peygamberimiz (s.a.v) hazretlerinin dizinde oturmuşlardı. Hz. Resulullah (s.a.v) onlara şevkat gösterip  Hz.Hasanı ağzından ve  Hz. Hüseyini boynundan öptü. Cebrail hemen  biri kara, biri sarı,.biride kırmızı üç şal getirdi. Bu kara donu sen giy, zira yas donudur. Sarı donu Hasan giysin ki ağu içecek. Kızıl donu da Hüseyin giysin ki şehit olup kana bulaşacak dedi.

 

Safer ayının yirmi sekizi Hz. Hasan (r.a) ın zehirlenerek Şahadetinin yıl dönümüdür.Yarap şefaatinden bizleri mahrum etme. Amin

 

                                          Hz.PEYGAMBERİMİZİN- Hz. ALİ “ye VASİYETİ

 

 YA ALİ ; Cahillikten daha beter fakirlik yoktur. Akıldan daha güzel mal yok.Kendini beğenmekten daha korkunç yanlışlık yok. Yakin (sağlam bilgi) gibi iman yok.Müşavereden daha kuvvetli yardımcı yok.Güzel huylar gibi soy-sop yok. Tefekkür (düşünmek) gibi ibadet yok.

 

YA ALİ; Her şeyin bir afeti vardır.Sözün afeti yalan,ilmin afeti unutmak,ibadetin afeti riya,

Zekatın afeti övünme,şecaatin afeti zulüm,cömertliğin afeti başa kalkmak, güzelliğin afeti kendini beğenmek,asaletin afeti kasılmak,ibadetin afeti usanmak.

 

YA ALİ ; Birisi seni yüzüne karşı met ederse, Allahım beni onların dediğinden hayırlı eyle, onların sözü ile beni sorguya çekme de. Onların sözlerinden salim kalırsın.

 

YA ALİ ; Oruçlu iken, iftar ederken “ Allahım senin rızan için oruç tuttum ve verdiğin rızıkla da iftar ediyorum” de O gün, ne kadar insan varsa hepsinin sevabı kadar sevap kazanırsın.

 

Oruç tutan kimsenin Allah yanında makbul bir duası vardır. İftar ederken Besmele çeker ve “Ey mağfireti bol olan Allahım beni af eyle” dersen af olunur.

 

YA ALİ ; Güneşe ve aya karşı oturma, arkanı dön de otur.Güneşte de çok oturma hastalık gelir.

 

YA ALİ ; Yasin-i Şerifi çok oku;aç,susuz,çıplak kalmazsın.hastalık,korku,zindan görmezsin,yalnız kalmazsın,her yerde hürmet görürsün.Bir şeyin kaybolmaz,bir hastanın başında okursan ecel gelmişse ölümü asan olur.Akşam okuyan sabaha,sabah okuyan akşama kadar emin olur.

 

YA ALİ ; Yatarken Tebareke (mülk) suresini oku,kabir azabı görmezsin,münkir,nekir sual sormaz.

 

YA ALİ ; İhlas suresini abdestli olarak oku.Kıyamet günün de ; Ey Allahını metheden kalk

Cennete buyur derler.

 

YA ALİ ; Kötü sözlerden ve kötü gözlerden korunmak için Maşallah de “La havle…”oku

 

YA ALİ ; Zeytinyağı ye ve vucuduna çal. Şeytan yaklaşamaz.

 

YA ALİ ; Yemeğe başlarken tuzla başla.Sonunda da tuzla bitir.Birçok dertlere devadır.

 

YA ALİ ; Yemeğin başında besmele çek,sonunda da hamd et.Sonuna kadar melekler sevap yazar.

 

YA ALİ ; Evinden çıkarken Ayet-ül Kürsü”yi oku,işlerin kolaylaşır.

 

YA ALİ ; Yalnız sefere çıkma ,şeytan seninle beraber çıkar.

 

YA ALİ ; Çocuğun olursa sağ kulağına ezan oku,sol kulağına kamet getir. O çocuğa şeytan zarar yapamaz.Gök aylarının başında ve ortasında şeytanlar çok faal olurlar.Kendinizi koruyun,şerlerinden Allaha sığının.

 

YA ALİ ; Sail”i rettetme.İsterse at üzerinde gelsin,bir şey ver.Verilen sadaka sail”den evvel Allaha gider.Sabah erken sadaka vermeli,çünkü,bela ve musibetler sadakanın önüne geçemez.

 

YA ALİ ; Fakirleri miskinleri sev.Allah da seni sever.

 

YA ALİ ; Evine girince evdekilere selam ver.Evin bereketi artar.

 

YA ALİ ; Güzel huylu ol.Böyle olursan oruç tutanların,namaz kılanların derecesine ulaşırsın.

 

YA ALİ ; Öfkelenme,Öfkeli insanlara şeytan istediği şeyleri yaptırır.

 

YA ALİ ; Allahın afedici olduğunu unutma,daima Allahdan mağfiret iste.

 

YA ALİ ; Yeni bir elbise giyersen,eskisini bir fakire giydir.O elbise fakirin üzerinde bulundukça Allahın hıfzındasın.

 

YA ALİ ; Camiye girerken, Allahım bana rahmet kapılarını aç de.Çıkarken de Allahım bana rızık kapılarını aç de.

 

YA ALİ ; Doğru yalan ne olursa olsun Allaha yemin etme.Ağzını yemine alıştırma.”Yeminlerinize Allahı siper yapmayın.Allah yalan yere yemin edenleri temizlemez.

Ve onlara merhamet etmez.

 

YA ALİ ; Dört şey vardır ki şeytandandır. Ağlamayan göz-katı kalp-uzun amel-dünya sevgisi.

 

YA ALİ ; Dişlerini temiz tut.Aralarında yemek parçası kalmasın.Melekler sevmez.

 

YA ALİ ; İnat olma .Sonra pişman olursun.Dilini daima hayıra alıştır. ahiretin en şittetli azabı

Dildendir.İnsanların en büyük dertleri; hased,hırs,gazap,kizb”dir.

 

NOT; Bu bilgiler Muhyiddin İbn Arabiden alınmıştır.

 

Cenab-ı Mevlam bu bilgilerle amel etmeyi cümlemize nasip etsin İnşallah…!

 

Selam ve dua ile kadiri dergahının hizmetkarı – Nevzat-Bursa

 

 

Tüm YAZILI SOHBETLER