Ümmet 73 parça
Herkes iman iddiasında, ümmet iddiasında. Bizde öyle. Rabbim, hepimize iddiamızı ispatlamayı, bir ve beraber olmayı nasip etsin.
Ama ortada itikadı olarak, siyasi olarak, sosyal olarak ve de ekonomik olarak paramparça bir İslam dünyası ve de Müslümanlar var. Demek ki bu iş, iddia ile olmuyor, ispat ile oluyor.
Hatta ABD ve AB yani Siyonist-Haçlı dünyası bile dalga geçercesine, 'siz, ümmet filan olamazsınız' diyor.
Baksanıza! Bir oldular, İslam coğrafyasının her tarafını kan gölüne çevirdiler. Üstüne daha beter edeceğiz, mealinde açıklamalarda yapıyorlar.
Ama 57 İslam devletinden ve 1 buçuk milyar Müslümandan ortak bir duruş yok. Herkes farklı tellerde.
Peygamberimizin haber verdiği acı gerçek
Hz. Sevban anlatıyor: "Resulullah (s.a.a.v) buyurdular ki: "Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır."
Orada bulunanlardan biri: "O gün sayıca azlığımızdan mı bu durum başımıza gelecek?" diye sordu.
"Hayır, bilakis o gün siz çok olacaksınız. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan kimseler durumunda olacaksınız.
Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!" buyurdular.
Zaaf da nedir ey Allah'ın Resulü?
"Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!" buyurdular." (Ebu Davud, Melahim 5/4297)
Ümmet 73 parçaya ayrıldı
"Bu ümmet de yetmiş üç (73) fırkaya ayrılacak, biri hariç hepsi cehenneme girecek ." (Ebu Davud, Sünnet, 1; Tirmizî, İman,18; İbn Mace,Fiten, 17; İbn Hanbel, 2/332).
Müjdelenen 'bir' kim?
Sünni anlayışa bakarsan, 'Ehl-i sünnet ve'l-cemaat' derler, diyorlar.
Şii anlayışa bakarsan, onlarda 'biziz' derler, diyorlar.
'Ehl-i sünnet ve'l-cemaat' din midir? Hayır. Şiilik din midir? Hayır. Din, İslam'dır. Bu gerçeği kabul etmeden hiçbir sonuca ulaşamazsınız.
Bu dinin Peygamberi, Veda Hutbesinde kendisinden sonra iman ehlinin sapmaması için iki emanet bıraktığını ifade ediyor.
Bu emanetler, Ehl-i sünnet ve'l-cemaat ve Şiilik midir? Hayır. Öyleyse herkesin önce kendine bakması lazım.
Hz. Peygamberin (s.a.v), bıraktığı iki emanet nedir?
"Ben, sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum; onlara sarıldığınız sürece Benden sonra asla sapıklığa düşmezsiniz.
Onlar, Allah'ın Kitab'ı ve Benim itretim, Ehl-i Beyt'imdir. Bu ikisi, Kevser Havuzu üzerinde Bana tekrar dönünceye kadar asla birbirlerinden ayrılmazlar. Bakın, görün Ben'den sonra Onlara nasıl davranacaksınız?"
Sünni anlayış bir şekilde hadiste geçen 'İtretim-Ehl-i Beyt'im' 'sünnetim' olarak değiştirmiş veya algılamış.
Ama bu hadis-i şerifi 16 tane Sünni âlim (ki, bunlar İslam tarihinin en muteber alim ve kaynaklarıdır) eserlerinde Ehl-i Beyt lafzıyla rivayet ediyor. Buyurun, işte kaynaklar:
1- Sahih-i Müslim, Kitab-u Fezail-i Ali ibn-i Ebi Talib, c.7, s.122.
2- Sahih-i Tirmizi, c.5, s.328.
3- İmam Nesai'nin yazdığı "EI Hasais", s.21.
4- Müsned-i İmam Ahmed ibn-i Hanbel, c.3, s.17.
5- Müstedrek-i Hakim, c.3, s.109.
6- Kenz'ül Ümmal, c.1, s.154.
7- Dârimî, Fedâilul-Kur'ân, I
8- Taberani- Mucmeus Sağir (Cilt-1) 252 nolu hadis
9- İbn-i Sa'din yazdığı "Et Tabakat'uI Kubra", c.2, s.194.
10-İbn-i Esir'in yazdığı "Camiu'l Usul" c.1, s.187.
11-Suyuti'nin yazdığı "Camiu's Sağir" c.l, s.353.
12-Haysemi'nin yazdığı "Mecmau'z Zevaid", c.9, s.163.
13-Nebehani'nin yazdığı "Feth'ul Kebir", c.1, s.451.
14-İbn-i Esir'in yazdığı "Üsd'ul Gabe Fi Ma'rifet's Sahabe, c.2, s.12
15-Tarih-i ibn-i Asakir, e.5, s.436.
16-Tefsir-i ibn-i Kesir, c.4, s.113.
Tabi birilerinin aklına 'Şiiler mi hak, Şii mi olalım' soru veya tepkisi gelebilir. Hayır. Sünni anlayışı nasıl bir boşlukta ise Şii anlayışta aynı boşluktadır. İddialarını ispat edememişlerdir.
Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt'tir' diyerek Sünni-Şii bütün mezhep ve meşrepleri bu merkezde toplanmaya davet etti.
Resulüllah'ın kardeşleri ve Ashaptan kovulanlar
Ebu Hüreyre (ra) rivayet ediyor: Resulullah (s.a.a.v) kabristana gelerek: "Selâm size ey mü'minler diyarı! İnşaallah biz de, size katılacağız, din kardeşlerimizi görmüş olmayı çok arzu ederdim" buyurdu.
Sahabeler; "Biz, senin din kardeşlerin değil miyiz Ya Resulullah?" deyince, Resulullah (s.a.a):
"Siz, benim ashabımsınız, kardeşlerimiz ise henüz gelmeyenlerdir" buyurmuşlar.
Bunun üzerine sahabeler: "Ümmetinden henüz (dünyaya) gelmeyenleri nasıl tanıyacaksın Ya Resulullah?" deyince, Resulullah (s.a.a):
"Ne dersin, bir adamın yağız ve doru at sürüsü içinde sakar ve sekir bir takım atları olsa, o adam atlarını tanımaz mı?" buyurdu. Sahabeler de: "Hay hay, elbette tanır Ya Resulüllah" diye cevap verdiler.
Bunun üzerine Resulullah (s.a.a): "İşte onlar da abdestten dolayı böyle sakar ve sekir gelecekler. Ben havuza onlardan önce varacağım.
Dikkat edin ki, ashabımdan benim tanıdığım ve benim de, kendilerini tanıdığım bir takım kimseler, benim havuzumun başından develerin kovulduğu gibi kovulacaklar.
Ben, onlara, "Hey, beri gelin. Ey Rabbim! Bunlar bendendir, benim ümmetimdendir" diye nida edeceğim.
Bunun üzerine bana, "Onların, senden sonra neler yaptıklarını biliyor musun? Onlar, senden sonra hakikaten dinde ne bidatler türettiler. Vallahi onlar gerisin geriye (eski küfürlerine) döndüler" denilecektir.
Ben de '(Öyleyse) uzak olsunlar! Uzak olsunlar!' diyeceğim" buyurdu (Buharî, Sahih, Rikak, 53 Müslim, Sahih, Fezail,28; Taharet, 38-39).
Rabbim, bizlere hakkı hak bilip uymayı, batılı da batıl bilip uzak durmayı nasip eylesin.
Mümtehine Suresi 9. ayet: Allah ancak, din konusunda sizinle savaşmış, sizi yurtlarınızdan çıkarmış ve çıkarılmanıza yardım etmiş olanlarla dostluk kurmanızı yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte bunlar kendilerine yazık etmişlerdir.
-----------------------------------
Sadece namaz Cennet’e götürür mü?
İnsanın yaratılış gayelerinden bir tanesi sadece Allah'a ibadet etmektir. İbadet: Allah'ın anılması, hatırlanması ve hatırda tutulmasıdır. İnsanlar ibadet ederek 'muttaki' olurlar. Muttaki: Allah'ın emir ve yasaklarına karşı hassas, duyarlı ve sorumlu olmayı gerektirir.
Kur'an'da namaz 'salat' kelimesi ile karşılık bulur. Daha doğrusu 'salat' kelimesi 'kame' fiili ile beraber kullanıldığında namaz manasına gelir. Yaklaşık 70 küsur ayette geçer. Namaz kılan gereğini harfiyen yapsa da bu kadar ayetin gereğini yerine getirmiş olur. Geriye altı bin küsur ayet kalır. Bu ayetlerin de gereğinin yapılması gerekmez mi?
Namazın gereğini yapmak demek: Allah anılacak, hatırlanacak ve hatırda tutulacak bununla beraber her türlü hayâsızlıktan ve kötülükten namaz kılanı alıkoyacaksa bir mana ifade eder. Aksi takdirde kültür-fizik hareketinden öte geçmez. Kılınan namaz insanı kul hakkı yemekten, yalan söylemekten, gıybet etmekten, kibirlenmekten, insanlarla alay etmekten, israf etmekten, adaletsiz olmaktan... alıkoymuyorsa o namaz kabul olmuyor demektir. O namaz onu aldatıyor ve kandırıyor demektir. Kıldığı namaza güvenerek her türlü yanlışı yapmayı hak olarak görüyor demektir.
Günde beş vakit namaz kılan toplamda bir saat ibadet yapmış olur. Geriye kalan yirmi üç saati nereye harcıyor? Bu bir saatin ne kadarı Allah'a ayrılmış. Yoksa namazda görünmüş de hakikatte başka şeylerle meşgul olmuş. Bir saati harfiyen yerine getirene Allah dilerse on, dilerse yedi yüz mükâfat verebilir. Bu namaz içinde zerre kadar 'riya' (gösteriş) varsa o zaman yazıklar olsun, lanet olsun, Cehennem olsun.
'Musalli' (namaz kılan) olan kişilerle alakalı Allah (cc) Maun süresinde "Yazıklar olsun!" diyor. Çünkü onlar bu işi gaflet içinde yapıyor, insanlara gösteriş yapıyor, kamu malının yerine ulaşmasını engelliyor, dini yalanlıyor, yetimi itip kalkıyor ve fakirin doyurulmasını teşvik etmiyor.
Allah Kur'an'da (Ankebut.45) namazdan önce 'Okumayı' (takip etmek, riayet etmek, uymak) emrediyor. Zaten ilk inen ayetler okumak, sonra yazmak, sonra yaşamak daha sonra da anlatmakla alakalıdır. İlk emir ve ilk ibadet okumaktır. İlk emir okumak olmasına rağmen Müslümanların da en çok ihmal ettiği konu budur.
İlk inen ayetlerden de anlaşılıyor ki; Müslüman, sırasıyla okuyacak, yazacak, yaşayacak ve yaşatmak için nasihatte bulunacaktır. İlk üç maddeyi bırakarak sadece nasihat veren Müslümanlar maalesef başarılı olamadılar. Olmaları da mümkün değil. Yapılmayan şeyi söylemek büyük gazap gerektirir.(Bundan dolayı yaşamadıkları hali kürsülerden anlatıyorlar cemaatin üstünde tesir etmiyor. Cemaat bir birini abdes gidiyor diye uyarıyor.)
Adili mutlak olan Allah sadece bir saat süren namaza karşılık ebedi olan 'Cennet'i' verir mi? Namaz mutlaka kılınmalı, gereği yapılmalı ondan sonra sonucu beklenmelidir.